Thursday, January 30, 2014

Nuriye Akman'a Mutabakat Soruları

Saygıdeğer Akman;
Sizi bir zamanlar Müslümanlara kameralı operasyon halindeyken bir densizin saldırısından hatırlıyorum şayet hafızam beni yanıltmıyorsa;
Sonra ne oldu bir evrim yaşadınız ve sizi cemaatin saflarında bulduk.
Hayırlı kadem olsun.
Bu değil derdimiz.
Başbakan’ın “İslâm kimsenin tekelide değildir” sözü üzerinden haklı ve seviyeli bir eleştiri yapmışsınız.
Kaleminize sağlık.
Esasta mutabık mıyız? Diyerek mutabık olmadığınız alanları sıralamışsınız pek âlâ pek güzel.
Şu cemaat-hükümet kavgasından önceleri de bu mutabakatı arıyor muydunuz? Bilmiyorum.
Saflar ayrışıp kılıçlar çekilince, bütün kirliler de ortaya dökülüyor.
Anlaşılıyor ki mutabakatınız imkânsız.
Merakım bu mutabakatı Muhterem Fetullah Gülen Hocaefendi ile de arıyor musunuz?

Bu defa izninizle ben sorayım siz kendinizi test edin.
·         Hocaefendinin  28 Şubat sürecinde cemaatini korumak için cemaatini farklıymış gibi lanse edip Müslüman kardeşlerini satıvermesinin Müslümanca olmadığında mutabık mıyız?
·         Kendisini tutuklanmaktan kurtaran ve Amerika’ya güvenli gidişini sağlayan Ecevit için“ İlk şefaat edeceğim kişi merhum Ecevit’tir” rüşvet kokan yersiz hitabının Müslümanca olmadığında mutabık mıyız?
·         Hedefe ulaşmak için bağlılarını ihtiyaç halinde farklı kimlik ve davranışlarda (takiyye)bulunabileceklerini telkin etmenin Müslümana yakışmadığında mutabık mıyız?
·         Şahsi paranoyalarını rüya tadında anlatıp Peygamber ile her durumda konuştuğunu, Türkçe Olimpiyat törenlerine katıldığını, şakirtlerin en az iki tweet atmalarını söylediğini ifade etmesinin İslâm’a aykırı olduğunda mutabık mıyız?
·         Kendisini Kutbu Azam (mehdi)ilan etmesinin, kendinden menkul uydurulmuş yakıştırmalar olduğunda mutabık mıyız?
·         Toparlanma emareleri gösteren ülkemizin, hep akvaryum balığı gibi göz önünde tutulmasını hedefleyen ABD-İSRAİL-İNGİLTERE ve diğerlerinin, politikalarına cemaatin bürokratlarını teşne kılmasının(bilerek-bilmeyerek) bırakın Müslümanlığını insanlıkla bağdaştırılamayacağında mutabık mıyız?
·         Din adamı kisvesinde görünüp uluslararası hâkim güçlerin politikalarının taşeronluğuna soyunmasının  hiç de etik olmadığında mutabık mıyız?
·         Yolsuzluk bahanesiyle operasyon yaptırıp, cemaat ile ilgisini inkâr etmesinin bir büyük yalan olduğunda mutabık mıyız?
·          50-60 yıldan buyana devlet desteğinde toplumdan çalıp zenginler kulübünü oluşturan zevat ile “ver takke al külah” işbirliğinin Büyük hırsızlığı küçük yolsuzlukla örtbas etmek anlamına geldiği gerçeğinde mutabık mıyız?

Daha buna benzer onlarca konu ekleyebilirim.
Üstelik bir politikacı ile bir Din Âlimi(!) aynı ölçekle değerlendirilmemelidir.
Mutabık olup-olmadıklarınızı da paylaşırsanız memnuniyet duyarız.

No comments: