Friday, January 10, 2014

SAVCI ÖZ NE YAPMALI?


Savcı ÖZ gündemin önemli aktörlerinden.
Ergenekon, Balyoz vb. davaların savcısı.
Bu davalardaki işlemlerinden dolayı çok eleştirildi.
HSYK’ya çok şikâyet edildi.
Davaların son aşamasında görevinden alındı.
Belli ki bu durumu hiç hazmedememiş.
Kendisi ve ekip arkadaşlarının “Cemaat” mensubu olduğu hep ileri sürüldü.
Cemaat medyası tarafından sahiplenilme durumu, mensubiyetini şüpheye yer bırakmayacak kadar açığa çıkarıyordu.
Bu savcının, MİT Müsteşarı tutuklanması, Barış Sürecinin baltalanması, AK Partinin itibarsızlaştırılması, Halk Bankası’nın tökezletilmesi, Dev yatırımların akamete uğratılması ve Başbakan’ın tasfiye edilmesi gibi uluslararası boyutu da olan operasyonların koordinatörlüğünü Pennsylvania’dan sufle edilen zamanda icraata koyduğu artık vuzuha kavuşmuştur.
İşin ilginç yanı, bu operasyonun her insanın hassasiyet göstereceği bilinen “rüşvet, yolsuzluk gibi” yüz kızartıcı fiilleri içeren bir dosya ile kılıflanarak medyaya servis edilmek suretiyle kamuya aktarılması.
Bu operasyonu savunanların ve yargıya güvenilmesi gerektiğini ileri sürenlerin dayandıkları temel argümanı “dürüstlük, adalete güven” idi.
Oysa ki bu argüman, Savcı ÖZ’ün bedava-ballı Dubai tatili ile çökmüş oldu.
Savcı ÖZ, şayet bu tatili arkadaşının misafiri olarak yaptığını itiraf etseydi, sorun hukuk adamının etik olmayan bir davranışı olarak kabul görecekti.
Ama O iddianın iftira olduğunu ve belgeleriyle bunu ispat edeceğini ileri sürdü. Malûm medya da bu sözüne “mal bulmuş mağribi” gibi sahiplendi.
Çok geçmeden Savcının “Kamu önünde yalan” söylediği ortaya çıktı.
Karşımızda duran YALANCI bir Hukuk Adamı(!)
Herkesin önünde bile bile yalan söyleme cüretini gösteren birine kim neden güvensin? O’nun dürüst, tarafsız davranacağına itimat eylesin?
Tuzun kokmasına, Cemaat ’in safları dışındakiler şaşırmamışlardır.
Neden? Çünkü: Hoca’ları bunlara daha mesleklerinin başlangıcında; “kendilerini gizlemek için gerekirse Müslüman olmayan biri gibi davranabileceklerini, her türlü takiyyenin mubah olduğunu, bunun savaş mantığı olduğunu” telkin etmiştir. Yoksa Cemaat mensubu birinin bu davranışı başka nasıl açıklanabilir?
Hayranı oldukları AB, ABD gibi ülkelerin yargı mensuplarının bu durumda nasıl davrandıkları herkesin malûmudur.
Hemen kamuoyundan özür dileyip istifa ederler.
Bizim şakirt gibi Donkişotvari hamleler yapmazlar değil mi?
Bekleyip göreceğiz..
 

No comments: